Okul Öncesi Öğrencilerimizle Eğitimde Oyunlaştırma’yı Konuştuk

Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Programı işbirliğiyle gerçekleştirdiğimiz Eğitimde Oyunlaştırma Panelimizde oyun alışkanlıkları, dijital nesiller ve eğitici oyunları konuştuk.

UNICEF Türkiye Sosyal Uyum Programı Danışmanı ve Learning First Eğitim Araştırma ve Danışmanlık Kurucusu Musa Akgül, Eğitim Fakültesi Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Serdal Seven ve Yrd. Doç. Dr. Belgin Parlakyıldız’ın katıldığı panelimizde, oyunun hayatımızdaki yeri ve önemi konuşuldu. Merkez Müdürümüz Soner Örnekol’un açılış konuşmasıyla başlayan panelimizde ilk söz Musa Akgül’ün oldu.

“Çatışma çözümü üzerine oyunlar oynatıyoruz”

Oyun aracılığıyla binlerce çocuğun ön yargılardan uzaklaştığını söyleyen Akgül, “Aynı sınıfta öğrenim gören ve sınıf arkadaşını yalnızca Suriyeli olduğu için ‘canavar’ gibi gören çocuklar, Suriyeli arkadaşları akran olarak görmeye başladı. Çocuklara çeşitli kart oyunları oynattık ve yaklaşık 280 bin öğrenciye bu yöntemle ulaştık. Bizler vakaları okuyup bu vakaların çocuk haklarındaki karşılığına bakarak oyunlarımızı bu minvalde geliştiriyoruz. Çatışma çözümü üzerine oyunlar oynatıyoruz. Bu oyunlarla katılımcılarımızın farkındalığı artıyor ve yaşam becerileri gelişiyor” dedi. Oyunların psikolojik faktörlerine de dikkat çeken Akgül, “Oynattığımız oyunları iyi koordine etmek gerekli. Bu işi sadece eğlence amacıyla yapmıyoruz çünkü. Özellikle drama bazlı oyunlarda çok başka duygular ön plana çıkabiliyor, dikkat etmek gerekiyor” dedi. Oyunlaştırmanın eğitimcilerin hayatında önemli bir araç olduğunun da altını çizen Akgül, “Oyun sadece çocukların değil herkesin hayatında önemli bir yer tutuyor. Oyunu araç olarak kullanarak farklı çıktılar elde edebiliriz. Oyun, çocukluğumuzdan itibaren hayatımızda yer alıyor. Bu yüzden oyunları hem eğitimde hem de sosyal alanlarda kullanmalıyız” dedi.

“Hayal gücünün eğitimci ve aile tarafından desteklenmesi gerekiyor”

Panelimizin ikinci sunumunda ise söz, Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Belgin Parlakyıldız’daydı. Parlakyıldız, okul öncesi döneminin hem akademik hem de yaşam becerileri açısından kritik bir dönem olduğunun altını çizdi. “Bu dönemden itibaren çocukların bilişsel, dil, sosyal, hareket ve duygusal etkileşim alanlarının eş güdümlü olarak desteklenmesi gerekiyor” diyen Parlakyıldız, çocukların hayal gücünün öğretmenler ve aileler tarafından oyunlarla desteklenmesi gerektiğini belirtti. “Hayal gücü ile yaratıcılık arasında büyük bir bağ var. Yaratıcılık hayali besler. Öğretmenler çocukların hayal etme güçleriyle eğitici etkinlikleri ve oyunları birleştirerek sağlıklı bir eğitim süreci ortaya koyabilir” dedi.

“Dijital oyunlarla tedavi mümkün”

Panelimizin son konuşmacısı ise Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdal Seven’di. Sunumunda teknolojinin eğitime uyarlanması gerektiğini belirten Seven, öğretmenlerin çocukların yaşına uygun, teknolojiyle uyumlu eğitim programları hazırlaması gerektiğinin altını çizdi. Eğitim sisteminin teknolojinin arkasında kaldığını söyleyen Seven, “Çocuklar öğrenmek istediklerini Youtube videolarından öğreniyor. Öğretmenler ise buna karşılık, öğrencilerinin karşısına siyah beyaz fotokopiler ile çıkıyor ve öğrenciler bu durumdan çok sıkılıyor. Bizler eğitimde dijital oyunları kullanmalı ve bu yöntemle çocukları motive ederek, mevcut bilgilerini geliştirmeyi hedeflemeliyiz” dedi. Çocukların travmalarının bile kişiye özel dijital oyunlarla tedavi edilebileceğini söyleyen Seven, “Disleksi, tuvalet alışkanlığı, yemek alışkanlığı kazanma gibi çeşitli durumlarla ilgili oyunlar geliştirilmeli. Günümüzde ticari amaçlı oyunlar çok fazla, eğitim amaçlı oyun ise neredeyse yok. Eğitim programcısı ve psikologların birlikte çalışıp oyun üretmesi gerekiyor. Çocukları doğru uygulamalara yönlendirmeliyiz” dedi. Panelimiz konuklarımıza hediye takdimi ile sona erdi.