Aboutblank Mimarlık ve Kentsel Tasarım Kurucu Ortağı Mimar Hasan Sıtkı Gümüşsoy’u Haliç Yerleşkemizde misafir ettik.
19 Nisan Cuma günü gerçekleşen seminerimizde Mimar Hasan Sıtkı Gümüşsoy, mezuniyet sonra elde ettiği kişisel tecrübelerini, Yenikapı Transfer Noktası ve Arkeopark Alanı Uluslararası Mimari Avan Projesi’ni ve portfolyo hazırlama süreçlerinde dikkat edilmesi gereken noktaları öğrencilerimize aktardı. “Biz ortağım Erhan Vural ile Yenikapı Transfer Noktası ve Arkeopark Alanı Uluslararası Mimari Avan Projesi’ne başladığımızda sizlerden sadece üç dört yaş büyüktük. Yeni mezun olmuştuk ve her yere portfolyomuzu, projelerimizi gönderiyorduk. Bir gün İBB’den aradılar ve bizi görüşmeye çağırdılar. Buradan bize iş çıkmaz diye düşünmeyin, her yere başvurun” diye sözlerine başlayan Gümüşsoy, portfolyonun özenli hazırlanmış olmasının da önemine dikkat çekti.
Portfolyo hazırlarken beyaz renk kullanımı, tekstlerin yerleşimi ve basit grafiklerin kullanılması gerektiğine değinen Gümüşsoy, portfolyo çıktısının basıldığı kağıdın bile yer yer önem kazandığını söyledi. “Bize günde 8-10 portfolyo geldiği oluyor, 10 saniye içerisinde iyi mi kötü mü anlıyoruz artık. Çıktı aldığınız kağıt güzel bir kağıt ise, üzerindeki portfolyo özenilmiş bir portfolyo ise saygı duyuyoruz. Öğrencisiniz, yapabildikleriniz sınırlı fakat biz portfolyonuza özenip özenmediğinizi ilk bakışta anlıyoruz. Portfolyo bizim sizinle ilk karşılaşmamız, ilk tanışmamız. Kendinizi en iyi şekilde ifade etmelisiniz” dedi.
“Mimarlık geniş bir kültür, felsefeyle ve edebiyatla da ilgilenmelisiniz”
Öğrencilerimize örnek oluşturabilecek nitelikte, bir “iyi” bir “orta” bir de “kötü” olarak tanımladığı üç portfolyo gösteren Mimar Hasan Sıtkı Gümüşsoy, iyi projelerin iyi sunulmadığı zaman ziyan olabileceğinin altını çizdi. Portfolyo ve CV’lerde kullanılan fontların ve projeyi anlatan ön yazıların da en az projeler kadar önemli olduğunu söyleyen Gümüşsoy, “bizler bina inşa etmek için dünyaya gelmedik. Beyin yazdıkça, okudukça çalışmaya başlıyor ve mimarlık çok geniş bir kültür. Boş vakitlerinizde mimarlık ve felsefe ile alakalı kitaplar okuyun, sanatın her dalıyla ilgilenmeye çalışın. Edebiyat, dans, felsefe… Bu dalların her biri sizin tasarımınıza renk katacaktır” dedi.
Seminerimiz, Gümüşsoy’un sunumunun ardından öğrencilerimizin sorularına verilen yanıtlar ile devam etti. Yanıtlarında 21. yüzyıl yetkinliklerine gönderme yapan Gümüşsoy, “İnsanların vakti yok. Zamanı yönetmeyi, derdinizi en kısa sürede en iyi şekilde anlatmayı öğrenmeniz gerekiyor. Grup çalışmasını öğrenin, bireysel kalırsanız sistemin çarkları sizi yutar. İkili, üçlü, dörtlü gruplar oluşturmaya çalışın. Workshoplara katılın ve katıldığınız tüm etkinlere CV ve portfolyonuzda yer vermeye çalışın. Asla hazıra konmayın ve dışarıda parayla portfolyo yaptırmayın. Emin olun bizler bunu anlıyoruz. Yarın bir gün ofisimizde işe başlıyorsunuz ve size “şuna da el at” dediğimizde kalakalıyorsunuz. Ve şunu unutmayın, kurslarda sadece programlar hakkında fikir sahibi olursunuz. Proje çizmeyip, iş yapmazsanız verdiğiniz para da boşa gider. Kendi işinizi kendiniz halledin. Şimdi ekonomik kriz söz konusu ama yarın bir gün o da bitecek. Önemli olan bittiğinde sizin hazır olmanız, hemen sektöre atılmanız. Hazır piyasa durgunken başvurabildiğiniz kadar yarışmaya başvurun. Şimdi tam zamanı!” dedi.
Seminerimiz konuğumuza hediye takdimimiz ile son buldu.
