Elde ettiğimiz proje deneyimleri ile büroyu açmaya karar verdik

Kariyer Merkezi mezun ziyaretleri kapsamında Mimarlık Bölümü mezunlarımız Fatih Cem YÜKSEL, Gökhan DURAN ve İç Mimarlık Bölümü mezunumuz Halit AKÇA’yı ortak olarak açtıkları VALS Mimarlık Bürosunda ziyaret ettik.

(Röportaj üç mezunumuzla aynı anda gerçekleştirildiği için metinde yorumları üzerinden tek bir metin oluşturulmuştur.)

Elde Ettiğimiz Proje Deneyimleri ile Büroyu Açmaya Karar Verdik

Mezuniyet sonrasında büro açma konusunda kararımız şöyle oluştu: Sürekli bir kafede bir araya gelerek aldığımız bazı projeleri değerlendiriyorduk sonra baktık ki günün büyük çoğunluğunu birlikte geçiriyoruz ve müşteriler için de uygun bir mekana ihtiyacımız var bu sebeple bir ofis açma ihtiyacı hissettik. Ayrıca aldığımız işlerde kartvizit ve firma ismi çok sorulmaya başlandı. Resmi prosedürler için de artık tüzel bir işletmeye sahip olmamız gerekiyordu. Girişime niyetlendiğimizde çevremizdeki on insandan dokuzu maaşlı bir mimar olarak bir işe girmemizi öneriyordu. Herkes için belli bir mesai saati olan, sigortası olan bir iş makul gözüküyordu ancak piyasa öyle değildi. Herkes en az üç yıllık deneyim arıyordu ancak yeni bir mezun olarak o tecrübeye sahip olmamız için piyasada çalışmış olmamız gerekiyordu. Ayrıca işverenler az maaşla sürekli çizin yaptıracakları birilerini arıyorlardı. Bu sebeple iş bulmakta zorlanıyorduk. İş kurma konusunda cesaret gerekiyordu ve yaşımız da geçiyor düşüncesindeydik. Önceden aldığımız projelerdeki deneyim de bizi iş kurma konusunda teşvik etti.

Tanıdık Olması ve Çevrenizin Geniş Olması Her Zaman Avantaj Sağlar

Hemen her projede sizi referans gösterecek bir tanıdığınızın olması önemli. Bu mimarlık projelerinde de geçerli. Çünkü kişiler sizi tanımıyorlar ve onlara işinizi iyi yaptığınızı anlatacak birilerine ihtiyacınız var. Firmalardan ya da kişilere sizi anlatacak, iş fırsatlarını size haber verecek kişileri tanımak size her zaman avantaj sağlıyor. Biz de ilk senelerde ofisi açtığımızda gerekirse kar etmeyelim ama zarar da etmeyelim dedik. Elimizden geldiğince iş yaparak referanslarımızı güçlendirelim dedik. Şu ana kadar da bu stratejimiz tutarlı gitti.

Piyasada Aldığınız Eğitimin Dışında Kişisel Yetkinlikleriniz de Çok Önemli

Piyasa içinde tabi ki aldığımız teorik eğitimlerin katkısını gördük. Ancak burada kişinin çalışmayı düşündüğü alan da çok önemli. Ofiste çalışacaksanız çok iyi program biliyor ve kullanabiliyor olmanız gerekli. Şantiye ise ustayı iyi çalıştırmalı ona kendinizi ezdirmemeniz önemli. Yani işçileri çalıştırabiliyor ve sorularına cevap verebiliyor olmanız gerekli. Ofis sahibi olursanız da muhasebe, müşteri ilişkileri, sunum yetenekleri konusunda kendinizi geliştirmeniz gerekli. Biz özgürlüğümüze düşkün olduğumuz için ofis açmak daha mantıklı geldi. Ayrıca ofiste müşterinin isteklerini iyi anlamlısınız. Müşteri “sana bırakıyorum” derse de onun hoşuna gidebilecek bir ürün ortaya koymalısınız.

İşimiz Kaliteli Görsellik Sunmak

Mimarlık kişilere kaliteli görsellik sunma üzerine kuruludur. Bunu ne kadar iyi yaparsanız o kadar çevrenizde takdir toplar ve iş alabilirsiniz. Müşterinin isteklerini tahmin etmeli, renk uyumlarını iyi bilmeli, imkansızı arzulayarak gerçeklikten ve teknikten uzaklaşmamalısınız. Mesela gittiğimiz bölge ve müşteri profiline göre giyim kuşam, sunum tekniği ve pazarlama dilini değiştirmelisiniz. Bunun sayesinde işleri alabilirsiniz ve başarılı bir şekilde sonuca erdirebilirsiniz. Ofis kurduğumuzda bu konuda daha özgürüz çünkü müşteri ilişkileri de, çizim de yönetim de hepsi bizden geçiyor.

 

Farklı İş Kültürleri Zenginlik Katıyor

Ofisi açmadan önce Almanya gibi birkaç ülkenin proje danışmanlıklarını yapmıştık. Oradaki iş kültürü ile aramızdaki farkı görmüş olduk. Örnek orada altıdan sonra çivi çakamazsınız ancak bizim için böyle değil. Biz iş teslimine dört gün demiştik onlar için bu kısa bir süreydi. Ayrıca işi alalım diye fiyat düşürmek de müşterinin gözünde sizin bu işi çok iyi yapamayacağınız intibasını oluşturabiliyor. Sürekli fiyat düşüyor demek ki kalitesiz bir iş yapacak denebiliyor bunlar da bizim sektörde öğrendiğimiz önemli dersler oldu. İhalelerde fiyat politikasını iyi belirlemek, proje sunumlarına özen göstermek ve vaktinde çözüm üretmek iş hayatı için çok önemli.

Mimarlık Pratikle Beslenmeli

Okuduğunuz bölümde pratik hayatta karşılaşabileceğiniz durumları dikkate almalısınız. Teknolojinin katkısını, sektörün beklentilerini takip etmelisiniz. Yükseklisans yapınca mimarlığın ne demek olduğunu daha net anladım. Daha çok okumak ve araştırmak gerekiyor aslında. Ancak malzeme bilmeden neyi nerede neden kullandığınız bilmeden iş yapmak çok zor. Bu saydıklarımız projenin ilerlemesini çok etkiliyor. Mimarlık öğrencisi malzemeyi bilmeli ve projede neyi neden kullanacağını bilerek iş yapmalı. Mukavemeti bilmeli, nem alması, rutubet vb. birçok faktörü dikkate almalı. Bunlar da ancak pratik uygulamalarla öğrenilebilir. Ayrıca mimar egoya sahiptir. Yaptığı işin beğenilmesini ister, yaptığı işin en az şekilde değiştirilmesini ister. Bu konuda diğer sektörel unsurlarla da mücadele etmeniz gerekecek. İnşaat Mühendisi, şantiye şefi, işçiler, müşteriler, kurumlar hepsi ile uyumlu bir iş çıkarmanız gerekli ama yaptığınız işten eminseniz de vazgeçmemeniz diretmeniz gerekli. Yoksa o iş sizin olmaktan çıkar ve insanların isteğine göre şekillenen bir hale gelir. Bunun ucunu bir kere kaçırırsanız da bu hep böyle kalır. 

İş Hayatında Sabır, Malzeme Bilgisi, Mesleki Gelişim Çok Önemli

Projelerde verdiğiniz tekliflerin dönüşü için sabır çok önemli bir yetkinlik. Ayrıca belirttiğimiz gibi malzeme bilgisi de artı değer. Üniversitedeyken daha çok teknik geziye katılmak gerekiyor. Hangi işin nasıl yapıldığını öğrenmek için bunlar büyük fırsatlar sunuyor. Üniversite’deyken daha fazla teknik ve saha gezilerine katılmak çok şey katabilir öğrencilere. Mezuniyet sonrası bunun eksikliğini çok hissedebilirler.

Mimarlığın Geleceği Ne Olacak Diye Düşünmek Gerekli

Okurken kendinize mimarlık gelecekte nasıl gelişecek diye sormanız gerekli. Çevreci ve akıllı binalar günümüzde karşımıza çıkmaya başladı. Bir şekilde daha tasarruflu ve daha ekolojik binalar yapılmaya çalışılacak. Bu gelişimi de ancak araştırarak ve okuyarak görebilirsiniz. İngilizce’nin bu konudaki önemini söylemiyoruz bile çünkü artık dil bilmek bilgisayar bilmek gibi bir şey haline geldi. Ancak Mimarlık terminolojisinin İngilizce karşılıklarını bilmek de çok önemli dili sadece konuşmak için değil mesleki anlamda da bilmeniz gerekiyor artık.

Özgün Olmanın Önemini Daha Net Anladık

Üniversitedeyken proje ödevlerinde iyi not almış projelere benzer ödevler yapmaya çalışırdık. Çünkü çok uğraşmak istemezdik. Ancak şimdi bunun iyi not almaktan öte bir şey olduğunu iş hayatında öğreniyorsunuz. İyi projeleri örnek alıyorsunuz yine belki ama özgün işler de üretmeniz gerekiyor. O yüzden öğrenci arkadaşların iyi işler üretmesi önemli. Orada kullandıkları malzemeden tutun da maliyetlerine kadar her şeyi düşünerek projelerini hazırlamalılar. İş hayatında bunlara çok dikkat etmeniz gerekiyor. Neden o malzemeyi orada kullandığınızı sorduklarında her şeyi düşünmeniz gerekli. Maliyetler, estetik, tasarruf gibi birçok faktör işin içine girecektir.

İstanbul’da okumanın avantajını söylemiyoruz bile ancak öğrenciler sosyal faaliyetlerle birbirlerine daha çok bağlanıyorlar. Devlet üniversiteleri içinde ekol oluşturmuş üniversiteler ile rekabet zor olabiliyor ancak bakıldığında birbirimizden farklı işler yapmıyoruz. O yüzden sizleri yaptığınız işler piyasada öne çıkarıyor. Öğrenci arkadaşlar ellerinden geldiğince güzel projeler çıkarmaya çalışmalılar.