Mezunlarımızın sektörel tecrübelerine kulak verdiğimiz “Mezun Röportajları” serimiz için Hukuk bölümü mezunumuz Avukat Poyraz Metekol’u, ofisinde ziyaret ettik.
Kendi ofisini açmışsın, süreç nasıl ilerlerdi?
2019 mezunuyum. Avukatlık stajımın ardından kendi ofisimi açtım. Aslında ilk hedefim başka bir avukatın yanında çalışıp işi detaylıca öğrenmek, sonrasında kendi ofisimi açmaktı. Fakat o dönem bir hocam bana “yüzme havuzda değil, okyanusta öğrenilir” dedi. Ben de kendisini dinledim, henüz ruhsatımı bile almadan ofisimi açtım. Aslında ailem hakim veya savcı olmamı istiyordu ve bir yandan da adli yargı sınavına hazırlanıyordum. Şimdi baktığım zaman “iyi ki olmamış” diyorum. Başka bir avukatın yanında da yapamazmışım. Kendi işimi, kendim yapmam gerekiyormuş. Bizim mesleğimiz biraz kendini, bilgini pazarlama mesleği. Yine de sınırların olması çok önemli. Bu sınırları çizmeyi, çizerken de yüzmeyi öğreniyorsunuz. Mezuniyet sonrası akvaryumdan çıkıp okyanusa atladım bir nevi. İlk işimi bir aile dostumuzun dilekçesini yazarak aldım. Dilekçenin nasıl yazılacağını öğrenmiş olmama rağmen hata yapmamak için saatlerce çalıştığımı, araştırdığımı hatırlıyorum. Sonrasında kartımı bastırdım. Muhitimdeki kebapçıya, eve dönerken taksiciye bile kartımı verdim. Baronun CMK uygulamasıyla gelen davaları aldım ve aldığım davaların referanslarıyla başka davalar geldi.
Sence sektöre yeni adım atan mezunlar için hangi yetkinlikler, karakteristik özellikler önemli?
Öncelikle güler yüz çok önemli. Sonrasında da bilgi. Ben ilk görüşmelerimi her zaman ofisimde yapıyorum, kesinlikle telefonda bilgi vermiyorum. Jest ve mimiklerim, duruşum, hitabetim verdiğim bilgiyi destekliyor ve bir güven oluşturuyor. Konuyla ilgili bilgiye sahipseniz bile güler yüzünüz ve samimiyetiniz olmadan müvekkil davayı size vermiyor.
İş hayatında seni en çok ne zorluyor? (Sabah erken kalkmak, yol vs.)
İnsanlarla olan diyaloglar zorluyor. Dava süreci devam ederken “neden bitmedi, neden ertelendi, ne zaman bitecek” gibi soruları sıklıkla duyuyorum. Aslında rahatsız oldukları sistemin ve süreçlerin yavaşlığı. Benden kaynaklanan sebepler değil hiçbiri ama bunu müvekkillere anlatmak çok zor oluyor.
Teorik eğitimde öğrendiklerini pratikte kullanabiliyor musun?
Kullanıyorum. Biz, zor ama kaliteli bir eğitim almışız. Fakat bazı konuları da ancak uygulayarak anlayabiliyorsunuz. Ama bu bizim üniversitemizle ilgili değil tamamen hukuk eğitimiyle ilgili bir durum. Tüm üniversitelerde uygulamaya yönelik dersler yapılmalı diye düşünüyorum. Sanal mahkemeler, UYAP eğitimleri, uygulamalı dersler olmalı.
Üniversite başlarken hayal ettiğiniz ve şu anki durumunuz arasındaki fark var mı? Bölümü okuyan öğrencilere neler önerirsiniz?
Gezsinler! Ama önce Türkiye’yi gezsinler. Ben üniversite döneminde 65 şehir gezdim. Vizeleri finalleri nasıl geçtiğimi soruyordu arkadaşlarım. Otobüste, trende ders çalışıyordum. Kamplar yaptım, gezdim, dolaştım. Tamam, ders çalışsınlar ama mutlaka gezip tozup yaşasınlar! Gezerek okusunlar. Kötü güne, vizeden finalden aldıkları kötü notlara takılmasınlar. İleride hep güzellikler hatırlanıyor çünkü.