Sanatımızı Gelecek Nesillere, Geleneksel Yapıyı Bozmadan Aktarmak Gerekiyor

Mezun görüşmelerimiz için bu defa Geleneksel Türk Sanatları bölümü mezunlarımız Esra Yavuz ve Rasime Akar’ı birlikte kurdukları Hemdem Büyük Çamlıca Çini Atölyesi’nde ziyaret ettik.

Kendi atölyenizi açmışsınız, süreç nasıl ilerlerdi?

Esra Yavuz: Ben üniversite öncesinde Halk Eğitim Merkezi’nde öğretmenlik yapıyordum. Rasime ile orada tanıştık. Birlikte çalışmaya başladık ve sermayelerimizi birleştirerek bir atölye açmaya karar verdik. Hem kendi sanatımızı icra ediyoruz hem de öğrenciler yetiştiriyoruz.

Sizce sektöre yeni adım atan mezunlar için hangi yetkinlikler, karakteristik özellikler önemli?

Esra Yavuz: Bence lisans eğitimi tek başına yeterli değil. Öğrencilerin mutlaka çalışmayı düşündükleri alanda pratik yapmaları gerekiyor. Bizler kültürel mirasın temsilcileriyiz. Sanatımızı gelecek nesillere, geleneksel yapıyı bozmadan, özgün olarak aktarmamız gerekiyor. Özgün olmaya çalışırken de, geleneksel yapıdan uzaklaşmamak da gerekiyor tabii.

Rasime Akar: Öğrencilerin derste öğrendiklerini pratik etmeleri çok önemli. Bir sanatı haftalık belirli saatler içerisindeki derslerle öğrenmek, icra etmek çok zor. Muhakkak staj yapmalı, atölyesi olan hocaların bilgilerinden istifade etmeliler. Sıfırdan bir ürün çıkarmak ayrı bir konu, replika ürün hazırlamak ayrı bir konu, ürün restore etmek apayrı bir konu. Bunları deneyim kazanarak öğrenebilirler. Geleneksel bir sanatı temsil ediyor olmak ve bunu gelecek nesillere aktaracak olmak ciddi sorumluluk gerektiriyor.

İş hayatında sizi en çok ne zorluyor?

Esra Yavuz: Atölye işletmek kolay değil. Sanat icra etmek ve işletmenizi sürdürebilmek maddi güç ve sabır gerektiriyor. Sermaye olmadan çok zor.

Üniversite başlarken hayal ettiğiniz ve şu anki durumunuz arasındaki fark var mı? Bölümü okuyan öğrencilere neler önerirsiniz?

Rasime Akar: Çevre edinsinler. Camiadan uzaklaşmasınlar. Sergilere gidip, kaynaklardan kütüphanelerden mümkün olduğunca yararlanmaya çalışsınlar. Kültürel mirası gelecek nesillere taşıdıklarının bilincinde olsunlar.

Esra Yavuz: Bu işi meslek olarak görmeleri gerekiyor. Hocaları çalıştıranlar öğrencilerdir. Hocalarımızın bilgilerini iliklerine kadar emmeliler. Bizim alanımızda genel kültür de çok önemli. Öğrenciyken, vakitleri varken, tüm kapılar onlara ardına kadar açılmışken bunu sonuna kadar kullansınlar. Vakitlerini kafelerde geçirmesinler. Sergilere, kültür gezilerine katılsınlar. İstanbul’un tadını sonuna kadar çıkarsınlar! Araştırmacı öğrencilere izin belgeleri sorunsuz veriliyor. Ellerinde bu belgeler varken, girebilecekleri her yere girip öğrenebilecekleri her şeyi öğrensinler.